İstanbul’dan Karin Bal, üyesi olduğu Sivaslı Ermeniler ve Dostları Derneği’nden bir heyetle birlikte, sözlü tarih projesi kapsamında Yerevan’daki Sivaslılar Derneği’ne yaptığı ziyaret için Türkiye-Ermenistan Seyahat Fonu’ndan destek aldı.
“Sivaslı Ermeniler ve Dostları Derneği Gençlik Kolu olarak İstanbul’da geçen yıl ilk defa bir araya geldiğimizde, en çok yapmak istediğimiz ve hepimizin aklından geçen bir projeydi sözlü tarih çalışması.”
“Sivaslı Ermeniler ve Dostları Derneği’nin düzenlemiş olduğu ve Hrant Dink Vakfı’nın Türkiye-Ermenistan Seyahat Fonu desteğiyle katıldığım Ermenistan ziyaretimde, zamanında büyük dedeleri veya dedeleri Ermenistan’a göç etmiş Sivaslı Ermenilerle buluştum. Umduğumun aksine, Nor Sepastia (Yeni Sivas) bölgesinde artık Sivaslılar yaşamıyordu. Bu nedenle, ilk günlerde biraz umutsuzluğa düştüm. Fakat daha sonra Ermenistan’daki Hemşehri Dernekleri Kurulu Başkanı Josef Avedisyan’la görüştüm. Bana sadece Sivaslılar hakkında değil, diğer hemşehri derneklerinin de Ermenistan’daki durumları üzerine bilgiler verdi. Zaten yaptığım bu röportajı İstanbul’a döndüğümde, Agos gazetesinin hem Ermenice, hem de Türkçe sayfalarında paylaştım.”
“Josef Bey’in yardımıyla, Sivaslıların torunları olan ve Yerevan’da yaşayan Romen Kozmoyan, Krikor Canikyan ve Prof. Dr. Levon Çukazyan’la tanıştım. Onlarla tanışıp konuşmak benim için çok farklı bir deneyim oldu. Gençlik Kolu olarak, projemize farklı bilgiler getireceğine inanıyorum. Görüştüğüm kişilerden sadece Krikor Canikyan çok iyi Türkçe konuşuyordu, onun dışındakiler bilmiyorlardı. Fakat akıllarında kalan, dedelerinden duydukları deyimler, şarkılar ve tek tük kelimeler vardı; espri yaparken ve küfür ederken kullandıkları cinsten. :-)”
“Sorduğum soruların çoğu yanıtsız kaldı diyebilirim, parça parça anılar toplayabildim. Romen Kozmoyan’ın dedesinin, Getronagan Lisesi’nde okuması ve benim de Getronaganlı olmam, aramızda farklı bir bağ oluşturdu.”
“Görüştüğüm diğer kişi ise, Agos’taki çalışma arkadaşım Halepli Maria’nın yardımıyla oldu. Maria’nın Halep’teki öğretmeni Ani Fişenkciyan’ın savaştan dolayı artık Yerevan’da yaşadığını ve dedelerinin Sivaslı olduğunu söyledi. Ani Hanım’la Yerevan’da buluştuğumuzda oldukça heyecanlıydı ve yıllardır Sivas ve kökenleri hakkında bilgi arıyordu. Fişenkciyan soyadına sahip kökenlerini bulma konusunda benden yardım istedi. Ben de derneğimizin büyüklerine bu konuyu anlattığımda, Fişenkciyan ailesinin, İstanbul’da Fişekciyan soyadıyla yaşadığını ve Müslümanlaşmış Ermeniler olduklarını, daha sonraları tekrar özlerine dönerek Hıristiyan oldukları bilgisine ulaştım. Ani Hanım’ı yakında akrabaları ile buluşturacağız.”